Nymphomaniac: Bir Bakış
Filmi izlemediyseniz önce filmi izleyin lütfen. Çünkü bu yazı ağır spoiler içerir..
Filmin başında karanlık sahne, sesler de kulağıma zar zor gelince önce bilgisayarımın video oynatıcısın da bir sıkıntı olduğunu düşündüm. Daha sonra ilk damlaların düşüşüyle güzel bir yağmur sahnesi başladı. Birkaç dk. karla karışık yağmurun huzuruna kendimi bırakmışken yerde kanlı bir el göründü. Ardından karanlık bir pencereden filmin içine girdik. Rammstein’dan ‘‘Führe Mich’eşliğinde aynı anda bir adamın evden dışarı çıkışını izliyoruz. Rammstein’a duyulan bu ilgi nedir anlayabilmiş değilim. Ben de aniden "David Lynch" çağrışımı yapıyor. Bir sinema yapıtının ilgi çekebilmesi için en önemli koşul önce sizi içine alması gerekliliğidir. Pencereden girdik bu sefer kapıdan çıktık. Bu haliyle bile yağmur’u anlatan bir kısa film olabilir, ne dersiniz? Evden çıkan pardesülü adam bakkaldan alışveriş yapıyor. Binaların ortasında yerde sırtüstü yatan bir kadın Joe: Filmimizin ana karakteri. Yağmur üstüne doğru yağarken acaba günahlarından arınmayı mı işaret ediyor?*
Joe’nun olduğu avluya açılan karanlık tünelin diğer ucundan geçip gidiyor yaşlı adam. Düşüncelerimiz sinema seyircisi olarak daha hızlı. Adam’ın Joe’yu farketmediğini sanarak hayıflanıyoruz. Trier filmin sonunda atacağı büyük madikten önce küçük şakalarına hazır. Adam birden geri dönüyor ve meydandaki kadını farkediyor. Joe yaralı. Yüzü yara bere içinde. İleriki sahnelerde Joe yaşlı adamın yardımıyla eve taşınmış çayını yudumluyor. Ben kötü bir insanım diyor. Yaşlı kurtarıcının adı Seligman. Kendini bu kadar kötülemene sebep olabilecek ne yapmış olabilirsin diyor.
Joe: Anlayamazsınız..
Seligman: Sen bi anlatmayı dene hele. Ondan sonra karar ver
Seligman: Sen bi anlatmayı dene hele. Ondan sonra karar ver
Şimdi daha derine inmeden film synopsis’ini vereyim biraz..
Joe bir nymphomaniac, yani seks bağımlısı. Ama o ısrarla nymphomaniac olduğunu söylüyor.
Seligman’ın odasında bulunan çeşitli objelerden serbest çağrışım yapan Joe hikayesini kronolojik ancak zaman zaman geri dönüşler yaparak anlatmaya başlıyor. Her bir objeyle birlikte bir kitabın chapter’ları gibi kısımlara ayrılıyor film. Joe, kendi cinselliğinin farkına çok erken vardığını söylüyor. 15 yaşında bakireliğinden vazgeçmek üzere Jerome adlı gençle birlikte olması bu cinsel duyguların gerçek manada ilk kez eyleme döküldüğü an belki de. Ancak olay çok çabuk gerçekleşiyor Jerome’un duygusuz bir şekilde işi bitirmesi genç Joe’nun beynine kazınıyor.
İlgisiz bir anne ve doğa yürüyüşleri sırasında ağaç ruhları ve yaprakları üzerinden pedagojik eğitim verdiğini düşünen biraz daha ilgili bir baba.. Çok vurgulanmasa da Joe’da duygusal boşluktan kaynaklanan bir travma olduğunu anlıyoruz. Sonra ver elini nymphomania’ya
Seligman’ın odasında bulunan çeşitli objelerden serbest çağrışım yapan Joe hikayesini kronolojik ancak zaman zaman geri dönüşler yaparak anlatmaya başlıyor. Her bir objeyle birlikte bir kitabın chapter’ları gibi kısımlara ayrılıyor film. Joe, kendi cinselliğinin farkına çok erken vardığını söylüyor. 15 yaşında bakireliğinden vazgeçmek üzere Jerome adlı gençle birlikte olması bu cinsel duyguların gerçek manada ilk kez eyleme döküldüğü an belki de. Ancak olay çok çabuk gerçekleşiyor Jerome’un duygusuz bir şekilde işi bitirmesi genç Joe’nun beynine kazınıyor.
İlgisiz bir anne ve doğa yürüyüşleri sırasında ağaç ruhları ve yaprakları üzerinden pedagojik eğitim verdiğini düşünen biraz daha ilgili bir baba.. Çok vurgulanmasa da Joe’da duygusal boşluktan kaynaklanan bir travma olduğunu anlıyoruz. Sonra ver elini nymphomania’ya
Özet kısaca böyle. Detaylara dalalım biraz
Duygusal bir travma sonucu kişinin nasıl bir psikolojik tablo geliştireceği belli olmaz. Belki obsesyon, anksiyete, depresyon, kişilik bozukluğu hatta şizofreni bile meydana gelebilir.
Ama Joe’nun zaten başından beri cinselliğe eğilimi olduğunu biliyoruz. O yüzden nymphomania geliştiriyor. Önce yakın arkadaşı B. ile kontrolsüz seks maceralarına atılıyor. Satanistik bir grup bile kuruyorlar. Aynı kişiyle birden fazla birlikte olmama asla duygusal ilişki kurmama gibi kuralları ve cinsel ayinleri olan bu grubun lideri B.’nin aşık olduğunu duyurmasıyla Joe grubu terkediyor. Filmin önemli noktalarından biri burası. Joe’nun insanlığa dair atfettiği tek özellik "hypocrisy" ikiyüzlülük. Çünkü grup lideri B., Joe’yu bile aşan abartılı bir cinsellik yaşarken aslında birşeyleri de maskeliyor. Bu elbette Joe’nun hoşuna gitmiyor. Bunu ileride Joe’nun seks bağımlıları grup terapisini terkederken de göreceğiz. Joe’nun ilk aşkı olan Jerome adlı vatandaş olmadık yerlerden iki defa daha Joe’nun hayatına giriyor. İlkinde iş yerinde patronu olarak. İkincisi de kocası olarak. İlk filmin sonunda Jerome ile sevişme sahnesinde ilk kez romantik duyguyu tadan Joe birden cinsel olarak hiçbir şey hissetmemeye başlıyor. Güzel bir ironiyle Joe: ’I can’t feel anything’ diye ağlarken bitiyor ilk film. Joe’nun kafasında seks duygusal ve mekanik olarak tamamen ikiye ayrılmış durumda. Bir komponenti varken diğeri yok. Bakalım Joe bu ikisini birleştirmeyi başarabilecek mi?
Ama Joe’nun zaten başından beri cinselliğe eğilimi olduğunu biliyoruz. O yüzden nymphomania geliştiriyor. Önce yakın arkadaşı B. ile kontrolsüz seks maceralarına atılıyor. Satanistik bir grup bile kuruyorlar. Aynı kişiyle birden fazla birlikte olmama asla duygusal ilişki kurmama gibi kuralları ve cinsel ayinleri olan bu grubun lideri B.’nin aşık olduğunu duyurmasıyla Joe grubu terkediyor. Filmin önemli noktalarından biri burası. Joe’nun insanlığa dair atfettiği tek özellik "hypocrisy" ikiyüzlülük. Çünkü grup lideri B., Joe’yu bile aşan abartılı bir cinsellik yaşarken aslında birşeyleri de maskeliyor. Bu elbette Joe’nun hoşuna gitmiyor. Bunu ileride Joe’nun seks bağımlıları grup terapisini terkederken de göreceğiz. Joe’nun ilk aşkı olan Jerome adlı vatandaş olmadık yerlerden iki defa daha Joe’nun hayatına giriyor. İlkinde iş yerinde patronu olarak. İkincisi de kocası olarak. İlk filmin sonunda Jerome ile sevişme sahnesinde ilk kez romantik duyguyu tadan Joe birden cinsel olarak hiçbir şey hissetmemeye başlıyor. Güzel bir ironiyle Joe: ’I can’t feel anything’ diye ağlarken bitiyor ilk film. Joe’nun kafasında seks duygusal ve mekanik olarak tamamen ikiye ayrılmış durumda. Bir komponenti varken diğeri yok. Bakalım Joe bu ikisini birleştirmeyi başarabilecek mi?
İlk bölümden bahsetmek istediğim son bir ayrıntı var. Joe’nun mükemmel seks olarak kafasında 3’lü bir karışım tasarlıyor; Rutin, vahşi ve gizli içerik olan cantus firmus: duygusal
Vahşi seksi anlatırken ceylanı boynundan kapmış bir jaguar geliyor ekrana. Bu benzetme "Lucy" filminde de vardı. Sanırım artık yönetmenler bu alegoriyi çok kullanmasa iyi olacak.
Vahşi seksi anlatırken ceylanı boynundan kapmış bir jaguar geliyor ekrana. Bu benzetme "Lucy" filminde de vardı. Sanırım artık yönetmenler bu alegoriyi çok kullanmasa iyi olacak.
Yorumlar
Yorum Gönder