Teknoloji Bizim Düşmanımız mı?

Teknolojinin doğasında, onu belli doğrultulara yönelten bazı eğilimler var. Bunlar teknolojik formlara genel dış hatlarını veren ancak özellikle belirli bir durumu göstermeyen eğilimler. Örneğin dünyayı saran ağlardan oluşan bir ağ olan internet formunun kaçınılmaz olduğunu ancak bizim kullandığımız şekliyle olmak zorunda olmadığını söylüyor. Mesela kar amacı gütmeyen yerine ticari olabilirdi, uluslararası yerine ulusal bir sistem, halka açık olmak yerine gizli olabilirdi. Telefon- elektrikle uzağa iletilen ses mesajları- kaçınılmazdı ancak iphone değildi. 4 ayaklı araçlar kaçınılmazdı ancak SUV’lar değil.
Bazı insanlar, yaptığımız bu şeylerden dolayı kalplerimizde umulmaz delikler açıldığı için kızgınlar. Bu sürekli ihtiyaç halinde olma durumunun insanın alçalması, saygınlığını yitirmesi ve sürekli bir hoşnutsuz olma durumuna yol açtığını düşündüklerini söylüyorlar.
Kevin Kelly teknolojinin getirdiği bu sonu gelmez hoşnutsuzluğu kucaklıyor. Bizim hayvan atalarımızdan farklı olarak dünyaya sadece sağ kalabilmek için gelmediğimizi, gidermemiz gereken yeni kaşıntılar ve daha önce sahip olmadığımız yeni arzular yaratmakla oldukça fazla meşgul olduğumuzu belirtiyor. Bu hoşnutsuzluk, yaratıcılığımız ve gelişimimiz için bir tetikleme aynı zamanda. Kalbimizde bu delikleri yaratmadan, kendimizi ve kollektif kendiliği genişletemeyeceğimizi ifade ediyor. Ona göre kimliğimizi bir arada tutan bu küçük sandık genişletilmeli. Bu acı verici olsa da, yırtıklara yol açsa da böyle. Eğer daha iyi bir gelecek hayal ediyorsak bu sürekli hoşnutsuzluğun içinde yaşamayı göze almalıyız.
Aslında Kelly’nin bahsettiği bu hızlı teknolojik ilerleme karşısında şaşkınlık, öfke ve çaresizlik duyan insanlar haksız da sayılmazlar. Bana kalırsa bu insanlar teknolojinin ya da ilerlemenin karşısında değiller. Ancak teknolojinin her sene yeni bir iphone modeli piyasaya sürmek olmadığını da biliyorlar. Ya da anında görüntü ve ses paylaşımına izin veren teknolojiler sayesinde artık kimsenin deneyimleri otantik olarak yaşayamadığının farkındalar. Teknolojinin insan hayatına olumlu etki eden yönleriyle olumsuzlukları birbirinden kolayca ayrılabilir mi emin değilim. Ve anladığımız manada teknolojinin tüketime bağlı gelişen bir sektör olması da durumu açıklığa kavuşturmayı bir hayli güçleştiriyor. Gerçekten de hadi hep beraber ilerlemeyi durduralım, teknolojiyi yavaşlatalım demek mümkün değil.
Yorumlar
Yorum Gönder