Estetik Piyasası
Malumunuz Türkiye sürekli kötüye gidiyor. Gün geçmiyor ki, kötü bir haberle karşılaşmayalım. Umudumuzu kaybetmemekle beraber önümüzdeki yıllarda zorluklar yaşayacağımız aşikar.
İşte bu ekonomik ortamda doktorların tercihi değişti. Neden değişmesin ki? Doktorlar artık alt gelir gurubunda… Şu anda yükselen tek değer estetik piyasası. Tonlarca hasta akıyor. Tabii yersen. Sağlık turizmi denen keşmekeş yapı Türkiyenin yetenekli doktorlarına belini dayıyor. Ancak bu süreçte kontrolsüz davranıyor. Filtre koymuyor. Dolayısıyla bu kontrolsüz yapı, doktor olmayan (hatta ne idüğü belirsiz, zurnanın son deliği ) insanlar tarafından yönetiliyor. Batan Türkiye’nin ne yazık ki bu adamlara ihtiyacı var. Mesela biz son derece beceriksiz İngiliz doktorlardan hasta çalıyoruz. Ancak yakın zamanda bunu yapamayacağız. Bu şark kurnazlığımız yüzünden. Ben buna banditry diyorum. Ya da monkey business. Türkçede bu kısa yoldan para kazanma olarak translate oluyor. Piyasada bu şekilde o kadar çok aktör var ki. Ulan doktor olmasam ben de bu yönteme başvururdum kesin. Ticari zekası? olan herifler, hırslı plastik cerrahlarla buluşuyorlar ve bummm. Bu sistem şu ana kadar işliyordu. Keşke işlemeye devam etseydi.. Çünkü türk doktorlar İngiliz ya da Alman doktorlara bin basarlardı. Artık bu doğru değil…. Bu avantajımızı önümüzdeki yıllarda göreceli olarak kaybedeceğiz maalesef. Neden mi? Çünkü her şey giderek kapitale yönleniyor. Hekimler kendi branşlarını kaybediyor, kendi alanlarını ilgilendiren estetik alanlara yöneliyorlar. Hadi bunu da translate edeyim: baş boyun cerrahisi yapan bir KBB hekimi bulmanız çok zor artık.. Ya da retina dekolmanını düzeltecek bir göz hekimi..
Bazı şeyler önlemez.. Ne kadar naif düşünseniz de. Ben beklediğimi anlatayım size. Estetik dünyasını biz plastik cerrahlar olarak tek başımıza kontrol etmemiz imkansız artık. Mesela Fasiyal plastik cerrahi diye bir oluşum var. KBB hekimleri tarafından kurulan. Yüz germe ameliyatları yapmak istiyorlar. KBB burunu aşalı çok oldu yani şimdi bu adamlara ne dersen de, yollarına devam edecekler. Öte yandan Gözcüler.. Çoğu hayatında orbita kemik kırığı düzeltmemiş.. Haa bu arada KBB cilere göre daha naifler, haklarını teslim etmek gerek. Ne istiyorlar?? Göz kapağı estetiği. OK. Kaş Kaldırma. OK. Botoks. OK. Ben şahsen bu gruptan arkadaşlara bir şey demiyorum. Seviyorum, çünkü limitlerini biliyorlar. Bana kalırsa da kaşı düzeltmeden göz kapağı ameliyatının bir anlamı yok. Ancak Allah KBB’ci hırsından korusun (bu hırstan yoksun olanların tenzih ederim).
Plastik Cerrahlar Egolu dur. KBB hırstır arkadaş. Allah’tan bizim sayımız az. Yani hala daha değerliyiz. Bir büyüğüm yakında genel plastik cerrah olarak anılacağımızı söylemişti. İstanbul’da kısa süreli deneyimimde de şunu gördüm ki, estetik ameliyat ve rinoplasti apayrı iki kavram. Bu şu demek İstanbulda rinoplasti KBB’cilerin işi. Estetik ameliyat diyince beden operasyonları akla geliyor. Meme küçültme- karın germe, liposuction vs. İşte o büyüğüme katılıyorum.. Genel plastik cerrah.
Plastik Cerrahinin gelişim tarihçesi açısından sizi bloğumda diğer bir yazıya havale ediyorum. Gilles’in bir kurucu baba olarak plastik cerrahiyi hangi temeller üzerine kurduğu üzerine. KBB’den aldık. Çene cerrahisi’nden aldık. Bunların üzerine bir sürü şey koyduk. Ama egomuzu kaybetmeliyiz. Bu süre zarfında ego fazla oldu.
Orlando’da bir yana sanayi plastik cerrahi kongresine katılmıştım. AACS (American Association of Cosmetology Schools). Panama city de çalışan bir türk plastik cerrah abim, onlar plastik cerrah olmak istiyorlar aslında demişti. Amerika’da sistem şöyle işliyor.. kbb, göz, kadım doğum (hatta belki başka branşlar, ama benim karşılaştıklarım bunlardı) kendi branşlarının üzerine 1-2 sene fellowshiplik yapıyorlar, ve sonrasında çatur çutur estetik cerrahi. Tanıştığım bir İranlı kadın doğumcu meme cerrahisi yapıyordu. Genital estetik kursuna katıldığım kadın doğum uzmanları Pelosi baba oğul ise karın germe yapıyorlar ve bunun kursunu veriyorlar.
Türkiye de de aynısının olmasını bekliyorum. Zaten yapılyor bazı kişiler tarafından. Amerikadaki plastik cerrahlar bunu board-certified plastic surgeon olarak çözmüşler. Kendilerini bir tık öteye atıyor. Biz türk plastik cerrahlar, ne kadar direnirsek direnelim, olacak olan bu.. diğer branşlarla beraber çalışarak yaptığımız işlerin kalitesi nasıl arttıralıbilir, bu başka bir yazının konusu.
Görüldüğü üzere, ben dahil hepimizin üzerinde bir ego mevcut. Ancak Plastik Cerrahi ne KBB ne de başka bir cerrahi branşa benzemez..
Devamı gelecek.
Yorumlar
Yorum Gönder