Odalar
The Lobster 'da David'in otelde yerleştirildigi oda.
Oda konsepti hayatımda hep önemli bir yer tuttu. İyi döşenmiş bir odayı, dışarıdaki her şeye yeglerim. Belki tipik bir yengeç burcu oldugumdan belki kendimi kapatmayı sevdigimden. Virgina Woolf, 'Kendine Ait Bir Oda'da Viktoryan döneminde yaşayan bir kadın için, bireyselleşebilmesine izin veren bir odanın bir kadın için ne kadar çok anlam ifade ettigini anlatır. Öyle ya kadın toplumsal bir varlıktır. Onun üremek dışında pek de fazla işlevi yoktur aslında. Üretmek erkeklerin alanıdır. Yaratıcılık ve üretim ise ancak bireyin kendini toplumdan soyutlayabildigi bir alanda meydana gelebilir. Mahremiyettir aynı zamanda. İnsanın belki kendi olabildigi tek yerdir. İşte Virginia Woolf, o dönemde böyle bir haktan mahrum kadınlar için bunun savaşını verir. Kadının bireyselleşmesine izin vermiyorsunuz, alın bakalım kendine ait bir odası oldugunda bir kadın başka neler yapabiliyor. Ne şanslı ki o dönem için buna anlayış gösteren bir kocası vardır.
Ben de odayı, küçüklügümden beri kendini geliştirmenin ayrılmaz bir parçası olarak gördüm. Yaşadıgım her alanda benim icin özel bir yer oldu. Mabedim.
Nitekim odalar arasında da bir fark var. Şöyle ki, ben huzuru hep orta odalarda buldum. Orta odalar kimi zaman misafir odasıdır, kimi zaman çamaşırların serildigi bir oda. Çalışma odası degillerdir pek. Diger odalar gibi pek ilgisini çekmez insanların. Belki de bu yüzden dinlenilmek için en ideal yerlerdir. Hayatımın en keyifli anlarından biri, Şarköy'de Hobbit okurken, o süngerli derme çatma yatakta geçirdigim zamanlardı. Pencereden dışarıda çardakta oynayan çocukların sesi gelirdi. Her zaman için canlı bir davetti. Dışarıda eglence vardı. Hala var eglence, her an. Davet sürekli.
Çok daha eski, kreş zamanlarımda zorunlu ögle uykuları vardı. Nefret ederdim. Seneler sonra anladım ki. O dışarıdaki eglence, biraraya gelen insanlar, aslında birer yorgunluk. Ve dışarıda arkadaşlarla buluşmak için can atan ben, anneannemin ögle uykularına direnirken, ne demek istedigini yeni anlıyorum. Eglence her zaman var. Dinlenme ve Huzur, aranan kan.
Yorumlar
Yorum Gönder